MÜJDE MÜJDE ÜMRANİYE’YE DUYURULUR!

İstinaf Mahkemesi kararı belli oldu: 5000 m²’lik binalar Ümraniye Esnaf Odası’nın! Adalet yerini buldu, esnafın malı yine esnafa döndü.

Ümraniye Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mehmet Özdil, yaptığı açıklamada, kamuoyunda uzun süredir merak edilen davaya ilişkin kararın sonuçlandığını belirtti.
Özdil’in açıklaması şu şekilde:

''MÜJDE MÜJDE ÜMRANİYE’YE DUYURULUR!

İstinaf Mahkemesi kararı belli oldu: 5000 m²’lik binalar Ümraniye Esnaf Odası’nın!
Adalet yerini buldu, esnafın malı yine esnafa döndü.

MAHKEME SÜRECİNİ ANLATIYORUZ (kamuoyunda merak edilen konu olduğu için açıklama ğeregi duyduk)

Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Odası mülkiyetindeki taşınmazların Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Vakfı’na,

* (Satıldığı tarihte 550.000TL değerindeki) 903 ada 137 parselin 18.000TL bedelle,

* (Satıldığı tarihte 1.700.000TL değerindeki) 903 ada 138 parselin 60.000TL bedelle gerçek değerlerinin çok çok altında bedellerle ,

* Satıldığı tarihte 903 ada 139 parseldeki 2,3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin tamamının peşin bedelle satılmış gibi gösterilmesine rağmen 10 yıl vadeli olarak 117 adet taksitle satıldığı çok az vade farkı belirlendiği, bu satıştan kaynaklanan vade farkı ve zararın 637.498TL olduğu,

* 903 ada 139 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün 7/8 payının peşin bedelle satılmış gibi gösterilme-sine rağmen 10 yıl vadeli olarak 120 adet taksitle satıldığı çok az vade farkı belirlendiği bu satışın-dan kaynaklanan vade farkı ve zararın 624.028TL olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine;

İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/518E. sayılı dosyasında İstanbul, Ümraniye ilçesi, Namık Kemal Mahallesinde kain 2 pafta 903 ada 138 parsel nolu 729,68 m²’lik taşınmazın, 903 ada 137 parsel nolu 312,57 m²’lik taşınmazın, 903 ada 139 parsel nolu 352,83 m² arsa üzerinde kurulu kat irtifakına göre 15/100 arsa paylı 2 nolu büro, 20/100 arsa paylı 3 nolu büro ve 25/100 arsa paylı 4 nolu büronun tamamı ile 40/100 arsa paylı 1 nolu büronun 7/8 payının Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Vakfı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Ümraniye Esnaf ve Sanatkarlar Odası adına tescili talepli olarak dava açılmıştır.

A- İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/518E. sayılı dosyasından verilen 11.01.2018 tarih 2018/5 K sayılı kararla,

"Davanın Kısmen Kabulü ile Ümraniye ilçesi, Namık Kemal mahallesi, 903 Ada 137 ve 138 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile DAVACI ADINA TESCİLİNE, 2-Aynı mahallede yer alan 903 Ada, 139 parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifaklı 2,3,4 ve 1 nolu bağım-sız bölümün 7/8 payına ait tapu kaydının iptali taleplerinin REDDİNE, 3-Birleşen davanın REDDİNE, " karar verilmiştir. Davacı taraf reddedilen, davalı taraf kabul edilen kısım için istinaf yolu ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

B- İSTANBUL BAM 2.HUKUK DAİRESİNCE 09.10.2018 tarih 2018/1420E.ve 2018/1723K. sayılı kararla;

Mahkemece dosya kapsamında bulunan Gümrük ve Ticaret bakanlığı denetim raporundaki tespitler, yönetim kurulu üyelerinin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde "Görevi Kötüye Kullanmak" suçundan mahkumiyet kararı verilen 2016/608-2017/223 esas sayılı dosyasının, bu kapsamda yönetim kurulu üyelerinin 5362 sayılı yasa ile belirlenen görevlerini ifa ederken hu-kuka aykırı işlemlerinin bulunup bulunmadığı, davacı odayı temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinin temsil yetkisini aşan işlemler yapıp yapmadıkları, yetkilerini kötüye kullanıp kullanmadıkları, vakfın yönetiminde bulunan kişilerin bir çoğunun Oda Yönetimi ile aynı kişiler olması sebebiyle davalının edinimlerinde iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı, yapılan işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı araştırılmadığı, reddedilen tescil talepleri yönünden taşınmazların uzun süreli vadeli olarak satılmış olmasının davacıyı zararlandırıcı bir işlem olup olmadığı, yönetim kurulunun bu şekilde vadeli satış yetkisi olup olmadığı, yönetim kurulunun dava konusu işlemlerinin tüm yönleri ile genel kurula sunulup sunulmadığı ve buna göre yönetim kurulunun hukuken geçerli bir şekilde ibra edilmiş sayılıp sayılamayacağı dikkate alınmadan bilirkişi raporundaki değerler üzerinden gerekçe oluşturulmuş olması sebebiyle, İstinaf başvurularının kabulü ile HMK 353/1-a-5 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilmiştir.

C- İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/452E. sayılı dosyasında yapılan inceleme ve aynı mahkemece verilen 29.09.2020 tarih 2020/182 K sayılı karar.

Yukarıda yazılı İstanbul BAM 2.Hukuk Dairesinin istinaf kararında yazılı gerekçeler kapsamında mahkemece incelemeler yapılmış, davacı Oda’nın dava dilekçesindeki tapu iptal ve tescile ilişkin tüm talepleri kabul edilmiş, dava konusu tüm taşınmazların ve payların davacı ODA adına tesciline karar verilmiştir. Davalı Vakıf tarafından işbu kararın istinaf yolu ile kaldırılması talep edilmiştir.

D- İSTANBUL BAM 2.HUKUK DAİRESİNCE 08.06.2021 tarih 2020/1630E.ve 2021/944K. sayılı kararla ;

“ İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/80 esas ve 2017/223 karar sayılı ilamındaki mahkumiyet kararlarının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin 2018/957 esas ve 2018/941 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, davacı Oda’nın bilirkişi raporu uyarınca tapu iptali ve tescil yönünden harç tamamlama işlemini yaptığı, ancak karara esas alınan Raporda istinaf kaldırma kararında bahsi geçen gerekli araştırmaların yapılmadığı, alınan bilirkisi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemenin konu-sunda uzman, (üniversite ögretim görevlisi, kamu denetçisi, hesap uzmanı v.s) kişilerden oluş-turacağı 3 kişilik bilirkişi heyetine dosyayı tevdi ederek, davalı vakfa yapılan taşınmaz devirle-rine ilişkin dairemizin önceki kararında belirtilen konularda denetime ve hüküm kurmaya elve-rişli rapor alması ve oluşan sonuca göre hüküm tesis etmesi gerektiği gerekçesiyle kararın kal-dırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönde-rilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilmiştir.

E- İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesi 16.05.2024 tarih 2021/204E. ve 2024/307K sayılı kararla;

Yukarıda yazılı İstanbul BAM 2.Hukuk Dairesinin istinaf kararında yazılı gerekçeler kapsamında mahkemece incelemeler yapılmış; Mahkemece alınan hüküm kurmaya ve denetime elverişli (29/01/2024 başlıklı) 25/03/2024 tarihli bilirkişi raporu ve diğer bilirkişi raporlarıyla da ortaya konduğu üzere; “dava konusu taşınmazların satış tarihi itibariyle rayiç değerlerinin çok altında değerlerle davalı vakfa satıldığı, bazı satışların vadeli olacak şekilde yapıldığı görülmüş ve satıcı ile alıcıların yönetim organlarındaki sorumlu kişilerin aynı kişiler olduğu hususu da göz önüne alındığında satışların rayiç değerlerin neredeyse yarı fiyatına yapıldığı, dolayısıyla temsilcilerin / vekillerin bu satışların davacı odayı zarara uğratma ihtimali bulunduğu hususu-nu bilebilecek konumda oldukları; bu taşınmazları oda adına satmaya karar veren yetkili kişilerin aynı zamanda vakıf adına satın almaya karar veren kişiler olup adeta taşınmazların dava-cıdan davalıya aktarıldığı; yukarıda anlatıldığı üzere bu satış işlemlerini yapan vekillerin iyiniyetli olmadıkları, kendilerine verilen temsil yetkisinin sınırını aştıkları anlaşılmıştır. Nitekim 137 ve 138 parsel sayılı taşınmazları rayiç bedellerin altında devretmişlerdir. Bu taşınmazlar yö-nünden temsilcilerin yetkilerini kötüye kullandıkları; diğer taşınmazlar yönünden ise temsilcile-rin vadeli satışa ilişkin yetkileri dahi bulunmamasına rağmen böyle bir yöntem tercih ederek de yine yetkilerini aştıkları ve kötüye kullandıkları; bu kişilerin davacı oda tarafından usulüne uy-gun bir şekilde ibra edilmedikleri de anlaşılmakla” yapılan tescillerin yolsuz oldukları kanaati ile davanın kabulüne, İstanbul İli, Ümraniye İlçesi, Namık Kemal Mahallesi; 903 ada 137 par-sel, 903 ada 138 parsel, 903 ada 139 parsel 2 nolu bağımsız bölüm, 903 ada 139 parsel 3 nolu bağımsız bölüm, 903 ada 139 parsel 4 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazlar ile 903 ada 139 parsel 1 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı olan 7/8 hissesine ilişkin ta-pu kayıtlarının İPTALİ ile, davacı adına tapuya kayıt ve TESCİLİNE karar verilmiştir.

F- İstanbul BAM 2. Hukuk Dairesinin 12.09.2025 tarih 2024/2752E. ve 2025/2154K sayılı kararla;

E. maddesinde açıklanan İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı aleyhine davalı Vakıf tarafından istinaf incelemesi yapılması ve kararın kaldırılması için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2024/2752E. sayılı dosyasında itiraz edilmiştir. İşbu istinaf dilekçesine Oda olarak gerekli cevaplar verilmiştir. İstanbul BAM 2. Hukuk Dairesi 12.09.2025 tarih 2024/2752E. ve 2025/2154K sayılı kararla davalı Ümraniye Esnaf ve Sanat-karlar Vakfının istinafa dair tüm itirazlarının ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.

G- Davalı Vakıf tarafından, İstanbul BAM 2. Hukuk Dairesinin 12.09.2025 tarih 2024/2752E. ve 2025/2154K sayılı kararı aleyhine Temyiz yoluna başvurulması hakkında açıklama;

İstanbul Anadolu 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2024 tarih 2021/204E. ve 2024/307K sayılı kararı ile İstanbul BAM 2. Hukuk Dairesinin 12.09.2025 tarih 2024/2752E. ve 2025/2154K sayılı kararı aleyhine, davalı vakıf temyiz yoluna başvurmuş, temyiz dilekçesine cevaplar Oda adına verilmiştir. Dosya halen Temyiz incelemesi için Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine istinaf mahkemesince gönderilmiştir. Temyiz incelemesinin sonucu beklenmektedir.

H- SONUÇ İTİBARİYLE ;

Dava dosyasında alınan Bilirkişi Raporları, Bakanlık Teftiş Raporu, Ceza Mahkemesi Kararın-da ittifak halinde, dava konusu taşınmazlara yönelik yapılan satış ve tescil işlemlerinin yolsuz tescil olduğu sabittir. Davalı vakıf adına yapılan tescil işleminde, yetkisiz temsil, temsil görevini kötüye kullanma, yetki aşımı, ibranın geçersizliği, kötü niyetle taşınmaz iktisabı vb. gibi hususlar dosya içeriği ile sabittir. Yerel mahkemece verilen son karar hukuken doğrudur. İsti-naf Mahkemesinin yukarıda bahsi geçen kararı da tamamen hukuka uygundur. Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından işbu kararların onaylanacağı, temyiz başvurusunun reddine karar ve-rileceği kuvvetle muhtemeldir. Yani iş bu davanın Oda lehine sonuçlanacağı

beklenmektedir.''